school
okul
[okul]
headmaster
okul müdürü
[okul mydyry]
pupil (boy)
öğrenci
[øjrænʤi]
pupil (girl)
kız öğrenci
[kız øjrænʤi]
schoolboy
öğrenci
[ø:rænʤi]
schoolgirl
kız öğrenci
[kız øjrænʤi]
to teach (sb)
öğretmek
[øjrætmæk]
to learn (language, etc.)
öğrenmek
[øjrænmæk]
to learn by heart
ezberlemek
[æzbærlæmæk]
to study (work to learn)
öğrenmek
[øjrænmæk]
to be in school
okula gitmek
[okula gitmæk]
alphabet
alfabe
[aʎfabæ]
subject (at school)
ders
[dærs]
classroom
sınıf
[sınıf]
lesson
ders
[dærs]
recess
teneffüs
[tænæffys]
school bell
zil
[ziʎ]
school desk
okul sırası
[okul sırası]
chalkboard
kara tahta
[kara tahta]
grade
not
[not]
good grade
iyi not
[ijı not]
bad grade
kötü not
[køty not]
to give a grade
not vermek
[not værmæk]
mistake, error
hata
[hata]
to make mistakes
hata yapmak
[hata japmak]
to correct (an error)
düzeltmek
[dyzæʎtmæk]
cheat sheet
kopya
[kopja]
homework
ev ödevi
[æv ødævi]
exercise (in education)
egzersiz
[ægzærsiz]
to be present
bulunmak
[bulunmak]
to be absent
bulunmamak
[bulunmamak]
to punish (vt)
cezalandırmak
[ʤæzalandırmak]
punishment
ceza
[ʤæza]
conduct (behavior)
davranış
[davranıʃ]
report card
karne
[karnæ]
pencil
kurşun kalem
[kurʃun kalæm]
eraser
silgi
[siʎgi]
chalk
tebeşir
[tæbæʃir]
pencil case
kalemlik
[kalæmlik]
schoolbag
çanta
[ʧanta]
pen
tükenmez kalem
[tykænmæz kalæm]
school notebook
defter
[dæftær]
textbook
ders kitabı
[dærs kitabı]
compasses
pergel
[pærgæʎ]
to draw (a blueprint, etc.)
çizmek
[ʧizmæk]
technical drawing
teknik resim
[tæknik ræsim]
poem
şiir
[ʃi:r]
by heart (adv)
ezbere
[æzbæræ]
to learn by heart
ezberlemek
[æzbærlæmæk]
school vacation
okul tatili
[okul tatili]
to be on vacation
tatilde olmak
[tatiʎdæ olmak]
test (written math ~)
sınav
[sınaf]
essay (composition)
kompozisyon
[kompozisʲon]
dictation
dikte
[diktæ]
exam
sınav
[sınaf]
to take an exam
sınav olmak
[sınav olmak]
experiment (chemical ~)
deney
[dænæj]
academy
akademi
[akadæmi]
university
üniversite
[juniværsitæ]
faculty (section)
fakülte
[fakyʎtæ]
student (masc.)
öğrenci
[øjrænʤi]
student (fem.)
öğrenci
[øjrænʤi]
lecturer (teacher)
öğretmen
[øjrætmæn]
lecture hall, room
dersane
[dærsanæ]
graduate
mezun
[mæzun]
diploma
diploma
[diploma]
dissertation
tez
[tæz]
study (report)
inceleme
[inʤælæmæ]
laboratory
laboratuvar
[laboratuvar]
lecture
ders
[dærs]
course mate
sınıf arkadaşı
[sınıf arkadaʃı]
scholarship
burs
[burs]
academic degree
akademik derece
[akadæmik dæræʤæ]
mathematics
matematik
[matæmatik]
algebra
cebir
[ʤæbir]
geometry
geometri
[gæomætri]
astronomy
astronomi
[astronomi]
biology
biyoloji
[bioloʒi]
geography
coğrafya
[ʤorafja]
geology
jeoloji
[ʒæoloʒi]
history
tarih
[tarih]
medicine
tıp
[tıp]
pedagogy
pedagoji
[pædagoʒi]
law
hukuk
[hukuk]
physics
fizik
[fizik]
chemistry
kimya
[kimja]
philosophy
felsefe
[fæʎsæfæ]
psychology
psikoloji
[psikoloʒi]
grammar
gramer
[gramær]
vocabulary
kelime hazinesi
[kælimæ hazinæsi]
phonetics
fonetik
[fonætik]
noun
isim
[isim]
adjective
sıfat
[sıfat]
verb
fiil
[fi:ʎ]
adverb
zarf
[zarf]
pronoun
zamir
[zamir]
interjection
ünlem
[junlæm]
preposition
edat, ilgeç
[ædat], [ilgæʧ]
root
kelime kökü
[kælimæ køky]
ending
sonek
[sonæk]
prefix
ön ek
[øn æk]
syllable
hece
[hæʤæ]
suffix
son ek
[son æk]
stress mark
vurgu
[vurgu]
apostrophe
apostrof
[apostrof]
period, dot
nokta
[nokta]
comma
virgül
[virgyʎ]
semicolon
noktalı virgül
[noktalı virgyʎ]
colon
iki nokta
[iki nokta]
ellipsis
üç nokta
[juʧ nokta]
question mark
soru işareti
[soru iʃaræti]
exclamation point
ünlem işareti
[junlæm iʃaræti]
quotation marks
tırnak
[tırnak]
in quotation marks
tırnak içinde
[tırnak iʧindæ]
parenthesis
parantez
[parantæz]
in parenthesis
parantez içinde
[parantæz iʧindæ]
hyphen
kısa çizgi
[kısa ʧizgi]
dash
tire
[tiræ]
space (between words)
boşluk, ara
[boʃluk], [ara]
letter
harf
[harf]
capital letter
büyük harf
[byjuk harf]
vowel (n)
ünlü, sesli
[junly], [sæsli]
consonant (n)
ünsüz, sessiz
[junsyz], [sæssiz]
sentence
cümle
[ʤymlæ]
subject
özne
[øznæ]
predicate
yüklem
[juklæm]
line
satır
[satır]
on a new line
yeni satırdan
[jæni satırdan]
paragraph
paragraf
[paragraf]
word
söz, kelime
[søz], [kælimæ]
group of words
kelime grubu
[kælimæ grubu]
expression
deyim, ifade
[dæim], [ifadæ]
synonym
eşanlamlı sözcük
[æʃanlamlı søzʤyk]
antonym
karşıt anlamlı sözcük
[karʃıt anlamlı søzʒyk]
rule
kural
[kural]
exception
istisna
[istisna]
correct (adj)
doğru
[do:ru]
conjugation
fiil çekimi
[fi:l ʧækimi]
declension
isim çekimi
[isim ʧækimi]
nominal case
hal
[haʎ]
question
soru
[soru]
to underline (vt)
altını çizmek
[altını ʧizmæk]
dotted line
noktalar
[noktalar]
language
dil
[diʎ]
foreign language
yabancı dil
[jabanʤı diʎ]
to study (vt)
öğrenim görmek
[øjrænim gørmæk]
to learn (language, etc.)
öğrenmek
[øjrænmæk]
to read (vi, vt)
okumak
[okumak]
to speak (vi, vt)
konuşmak
[konuʃmak]
to understand (vt)
anlamak
[anlamak]
to write (vt)
yazmak
[jazmak]
fast (adv)
çabuk
[ʧabuk]
slowly (adv)
yavaş
[javaʃ]
fluently (adv)
akıcı bir şekilde
[akıʤı bir ʃækiʎdæ]
rules
kurallar
[kurallar]
grammar
gramer
[gramær]
vocabulary
kelime hazinesi
[kælimæ hazinæsi]
phonetics
fonetik
[fonætik]
textbook
ders kitabı
[dærs kitabı]
dictionary
sözlük
[søzlyk]
teach-yourself book
öz eğitim rehberi
[øz æitim ræhbæri]
phrasebook
konuşma kılavuzu
[konuʃma kılavuzu]
cassette
kaset
[kasæt]
videotape
videokaset
[vidæokasæt]
CD, compact disc
CD
[sidi]
DVD
DVD
[dividi]
alphabet
alfabe
[aʎfabæ]
to spell (vt)
hecelemek
[hæʤælæmæk]
pronunciation
telaffuz
[tælaffyz]
accent
aksan
[aksan]
with an accent
aksan ile
[aksan ilæ]
without an accent
aksansız
[aksansız]
word
kelime
[kælimæ]
meaning
mana
[mana]
course (e.g., a French ~)
kurslar
[kurslar]
to sign up
yazılmak
[jazılmak]
teacher
öğretmen
[øjrætmæn]
translation (process)
çeviri
[ʧæviri]
translation (text, etc.)
tercüme
[tærʤymæ]
translator
çevirmen
[ʧævirmæn]
interpreter
tercüman
[tærʤyman]
polyglot
birçok dil bilen
[birʲʧok diʎ bilæn]
memory
hafıza
[hafıza]
Santa Claus
Noel Baba
[noæʎ baba]
mermaid
denizkızı
[dænizkızı]
magician, wizard
sihirbaz
[sihirbaz]
fairy
peri
[sihirbaz]
magic (adj)
sihirli
[sihirli]
magic wand
sihirli değnek
[sihirli dæ:næk]
fairy tale
masal
[masal]
miracle
harika
[harika]
dwarf
cüce
[ʤyʤæ]
to turn into …
… dönüşmek
[dønyʃmæk]
ghost
hayalet
[hajalæt]
phantom
hortlak
[hortlak]
monster
canavar
[ʤanavar]
dragon
ejderha
[æʒdærha]
giant
dev
[dæv]
Aries
Koç
[koʧ]
Taurus
Boğa
[boa]
Gemini
İkizler
[ikizlær]
Cancer
Yengeç
[jæŋæʧ]
Leo
Aslan
[aslan]
Virgo
Başak
[baʃak]
Libra
Terazi
[tærazi]
Scorpio
Akrep
[akræp]
Sagittarius
Yay
[jaj]
Capricorn
Oğlak
[o:lak]
Aquarius
Kova
[kova]
Pisces
Balık
[balık]
character
karakter
[karaktær]
features of character
karakter özellikleri
[karaktær øzælliklæri]
behavior
davranış
[davranıʃ]
to tell fortunes
fal bakmak
[fal bakmak]
fortune-teller
falcı
[falʤı]
horoscope
yıldız falı
[jıldız falı]