EDUCATION

142. School

school

okul

[okul]

headmaster

okul müdürü

[okul mydyry]

pupil (boy)

öğrenci

[øjrænʤi]

pupil (girl)

kız öğrenci

[kız øjrænʤi]

schoolboy

öğrenci

[ø:rænʤi]

schoolgirl

kız öğrenci

[kız øjrænʤi]

to teach (sb)

öğretmek

[øjrætmæk]

to learn (language, etc.)

öğrenmek

[øjrænmæk]

to learn by heart

ezberlemek

[æzbærlæmæk]

to study (work to learn)

öğrenmek

[øjrænmæk]

to be in school

okula gitmek

[okula gitmæk]

alphabet

alfabe

[aʎfabæ]

subject (at school)

ders

[dærs]

classroom

sınıf

[sınıf]

lesson

ders

[dærs]

recess

teneffüs

[tænæffys]

school bell

zil

[ziʎ]

school desk

okul sırası

[okul sırası]

chalkboard

kara tahta

[kara tahta]

grade

not

[not]

good grade

iyi not

[ijı not]

bad grade

kötü not

[køty not]

to give a grade

not vermek

[not værmæk]

mistake, error

hata

[hata]

to make mistakes

hata yapmak

[hata japmak]

to correct (an error)

düzeltmek

[dyzæʎtmæk]

cheat sheet

kopya

[kopja]

homework

ev ödevi

[æv ødævi]

exercise (in education)

egzersiz

[ægzærsiz]

to be present

bulunmak

[bulunmak]

to be absent

bulunmamak

[bulunmamak]

to punish (vt)

cezalandırmak

[ʤæzalandırmak]

punishment

ceza

[ʤæza]

conduct (behavior)

davranış

[davranıʃ]

report card

karne

[karnæ]

pencil

kurşun kalem

[kurʃun kalæm]

eraser

silgi

[siʎgi]

chalk

tebeşir

[tæbæʃir]

pencil case

kalemlik

[kalæmlik]

schoolbag

çanta

[ʧanta]

pen

tükenmez kalem

[tykænmæz kalæm]

school notebook

defter

[dæftær]

textbook

ders kitabı

[dærs kitabı]

compasses

pergel

[pærgæʎ]

to draw (a blueprint, etc.)

çizmek

[ʧizmæk]

technical drawing

teknik resim

[tæknik ræsim]

poem

şiir

[ʃi:r]

by heart (adv)

ezbere

[æzbæræ]

to learn by heart

ezberlemek

[æzbærlæmæk]

school vacation

okul tatili

[okul tatili]

to be on vacation

tatilde olmak

[tatiʎdæ olmak]

test (written math ~)

sınav

[sınaf]

essay (composition)

kompozisyon

[kompozisʲon]

dictation

dikte

[diktæ]

exam

sınav

[sınaf]

to take an exam

sınav olmak

[sınav olmak]

experiment (chemical ~)

deney

[dænæj]

143. College. University

academy

akademi

[akadæmi]

university

üniversite

[juniværsitæ]

faculty (section)

fakülte

[fakyʎtæ]

student (masc.)

öğrenci

[øjrænʤi]

student (fem.)

öğrenci

[øjrænʤi]

lecturer (teacher)

öğretmen

[øjrætmæn]

lecture hall, room

dersane

[dærsanæ]

graduate

mezun

[mæzun]

diploma

diploma

[diploma]

dissertation

tez

[tæz]

study (report)

inceleme

[inʤælæmæ]

laboratory

laboratuvar

[laboratuvar]

lecture

ders

[dærs]

course mate

sınıf arkadaşı

[sınıf arkadaʃı]

scholarship

burs

[burs]

academic degree

akademik derece

[akadæmik dæræʤæ]

144. Sciences. Disciplines

mathematics

matematik

[matæmatik]

algebra

cebir

[ʤæbir]

geometry

geometri

[gæomætri]

astronomy

astronomi

[astronomi]

biology

biyoloji

[bioloʒi]

geography

coğrafya

[ʤorafja]

geology

jeoloji

[ʒæoloʒi]

history

tarih

[tarih]

medicine

tıp

[tıp]

pedagogy

pedagoji

[pædagoʒi]

law

hukuk

[hukuk]

physics

fizik

[fizik]

chemistry

kimya

[kimja]

philosophy

felsefe

[fæʎsæfæ]

psychology

psikoloji

[psikoloʒi]

145. Writing system. Orthography

grammar

gramer

[gramær]

vocabulary

kelime hazinesi

[kælimæ hazinæsi]

phonetics

fonetik

[fonætik]

noun

isim

[isim]

adjective

sıfat

[sıfat]

verb

fiil

[fi:ʎ]

adverb

zarf

[zarf]

pronoun

zamir

[zamir]

interjection

ünlem

[junlæm]

preposition

edat, ilgeç

[ædat], [ilgæʧ]

root

kelime kökü

[kælimæ køky]

ending

sonek

[sonæk]

prefix

ön ek

[øn æk]

syllable

hece

[hæʤæ]

suffix

son ek

[son æk]

stress mark

vurgu

[vurgu]

apostrophe

apostrof

[apostrof]

period, dot

nokta

[nokta]

comma

virgül

[virgyʎ]

semicolon

noktalı virgül

[noktalı virgyʎ]

colon

iki nokta

[iki nokta]

ellipsis

üç nokta

[juʧ nokta]

question mark

soru işareti

[soru iʃaræti]

exclamation point

ünlem işareti

[junlæm iʃaræti]

quotation marks

tırnak

[tırnak]

in quotation marks

tırnak içinde

[tırnak iʧindæ]

parenthesis

parantez

[parantæz]

in parenthesis

parantez içinde

[parantæz iʧindæ]

hyphen

kısa çizgi

[kısa ʧizgi]

dash

tire

[tiræ]

space (between words)

boşluk, ara

[boʃluk], [ara]

letter

harf

[harf]

capital letter

büyük harf

[byjuk harf]

vowel (n)

ünlü, sesli

[junly], [sæsli]

consonant (n)

ünsüz, sessiz

[junsyz], [sæssiz]

sentence

cümle

[ʤymlæ]

subject

özne

[øznæ]

predicate

yüklem

[juklæm]

line

satır

[satır]

on a new line

yeni satırdan

[jæni satırdan]

paragraph

paragraf

[paragraf]

word

söz, kelime

[søz], [kælimæ]

group of words

kelime grubu

[kælimæ grubu]

expression

deyim, ifade

[dæim], [ifadæ]

synonym

eşanlamlı sözcük

[æʃanlamlı søzʤyk]

antonym

karşıt anlamlı sözcük

[karʃıt anlamlı søzʒyk]

rule

kural

[kural]

exception

istisna

[istisna]

correct (adj)

doğru

[do:ru]

conjugation

fiil çekimi

[fi:l ʧækimi]

declension

isim çekimi

[isim ʧækimi]

nominal case

hal

[haʎ]

question

soru

[soru]

to underline (vt)

altını çizmek

[altını ʧizmæk]

dotted line

noktalar

[noktalar]

146. Foreign languages

language

dil

[diʎ]

foreign language

yabancı dil

[jabanʤı diʎ]

to study (vt)

öğrenim görmek

[øjrænim gørmæk]

to learn (language, etc.)

öğrenmek

[øjrænmæk]

to read (vi, vt)

okumak

[okumak]

to speak (vi, vt)

konuşmak

[konuʃmak]

to understand (vt)

anlamak

[anlamak]

to write (vt)

yazmak

[jazmak]

fast (adv)

çabuk

[ʧabuk]

slowly (adv)

yavaş

[javaʃ]

fluently (adv)

akıcı bir şekilde

[akıʤı bir ʃækiʎdæ]

rules

kurallar

[kurallar]

grammar

gramer

[gramær]

vocabulary

kelime hazinesi

[kælimæ hazinæsi]

phonetics

fonetik

[fonætik]

textbook

ders kitabı

[dærs kitabı]

dictionary

sözlük

[søzlyk]

teach-yourself book

öz eğitim rehberi

[øz æitim ræhbæri]

phrasebook

konuşma kılavuzu

[konuʃma kılavuzu]

cassette

kaset

[kasæt]

videotape

videokaset

[vidæokasæt]

CD, compact disc

CD

[sidi]

DVD

DVD

[dividi]

alphabet

alfabe

[aʎfabæ]

to spell (vt)

hecelemek

[hæʤælæmæk]

pronunciation

telaffuz

[tælaffyz]

accent

aksan

[aksan]

with an accent

aksan ile

[aksan ilæ]

without an accent

aksansız

[aksansız]

word

kelime

[kælimæ]

meaning

mana

[mana]

course (e.g., a French ~)

kurslar

[kurslar]

to sign up

yazılmak

[jazılmak]

teacher

öğretmen

[øjrætmæn]

translation (process)

çeviri

[ʧæviri]

translation (text, etc.)

tercüme

[tærʤymæ]

translator

çevirmen

[ʧævirmæn]

interpreter

tercüman

[tærʤyman]

polyglot

birçok dil bilen

[birʲʧok diʎ bilæn]

memory

hafıza

[hafıza]

147. Fairy tale characters

Santa Claus

Noel Baba

[noæʎ baba]

mermaid

denizkızı

[dænizkızı]

magician, wizard

sihirbaz

[sihirbaz]

fairy

peri

[sihirbaz]

magic (adj)

sihirli

[sihirli]

magic wand

sihirli değnek

[sihirli dæ:næk]

fairy tale

masal

[masal]

miracle

harika

[harika]

dwarf

cüce

[ʤyʤæ]

to turn into …

… dönüşmek

[dønyʃmæk]

ghost

hayalet

[hajalæt]

phantom

hortlak

[hortlak]

monster

canavar

[ʤanavar]

dragon

ejderha

[æʒdærha]

giant

dev

[dæv]

148. Zodiac Signs

Aries

Koç

[koʧ]

Taurus

Boğa

[boa]

Gemini

İkizler

[ikizlær]

Cancer

Yengeç

[jæŋæʧ]

Leo

Aslan

[aslan]

Virgo

Başak

[baʃak]

Libra

Terazi

[tærazi]

Scorpio

Akrep

[akræp]

Sagittarius

Yay

[jaj]

Capricorn

Oğlak

[o:lak]

Aquarius

Kova

[kova]

Pisces

Balık

[balık]

character

karakter

[karaktær]

features of character

karakter özellikleri

[karaktær øzælliklæri]

behavior

davranış

[davranıʃ]

to tell fortunes

fal bakmak

[fal bakmak]

fortune-teller

falcı

[falʤı]

horoscope

yıldız falı

[jıldız falı]